Ülkemizde 100 yıllık geçmişi olan yüzlerce marka olduğu için, elimizdekileri harcamak kolay geliyor sanırım. Bu harcama olayı yapılırken elinden hiç bir şey gelmemek oldukça üzücü bir durum. Neden mi bahsediyorum ben? Tabi ki Galatasaray’dan. İstenirse bir markanın nasıl heder edileceğinin en iyi örneğini sunan insanlardan, bakarsınız seminer dinleriz ileride. Malumunuz ayın 25. de yeni başkan seçilecek. GS tarihinde ilk defa 6 aday yarışacak. Görünüşte 6 ama sadece Yiğit Şardan ortada. Yaşlı rakiplerinin oyununa gelecek gibi duruyor. Divan Kuruluna sunacak program ve liste bulamayan aday mı olurmuş? İşi ciddiye alıp bir tek Şardan mı hazırlıklı gelirmiş? Yol haritası konusunda belirsizliğini devam etttiren adaylara benden küçük birkaç tavsiye;
-GS üst camiasındaki insanların ellerini ceplerine atmasını sağlayın! Emin olun tüm borç ödenir ve koskoca bir takım göz göre göre ayaklar altına alınmaz.
-Listenizi belirlerken iyi bir iktisatçı(borç yönetimi için), iyi bir pazarlamacı(pazar payını arttırmak, yeni pazarlar oluşturmak, marka değerini yükseltmek için), iyi bir bestekar( Liverpool’un “Asla yalnız yürümeyeceksin” marşı nevinden güzide eserlere imza atması ve taraftarı ateşlemesi için) bulundurmayı ihmal etmeyin!
-Takımını eleştirirken, kendini kaybeden taraftara, kendini hatırlamasını sağlayın.( En son Ali Sami Yen’deki derbide, genç FB’lilerin koskoca stadı inletmesini içim ezile ezile gördüm. Eğer bu iş tepeden olmuyorsa, tavandan olsun.)
Aslında diyecek çok şey var ama şimdilik sözler 25.ne tehir edilsin. Bakalım neler olacak. Gönlüm istiyor ki, seçimden bir kişi değil, GS çıksın.
Comment here