Pazarlama bir sanattır. Çırak gibi yetişip, kalfa olup, ustalık için ter dökmeyi gerektirecek bir sanat. Ancak ne ağırdır ki; ağzı biraz laf yapan insanları gördüğümüzde “A sen pazarlamacı olsana. Bu çeneyle..” deyiverir ve pazarlamacı kimliğini ortaya koyarız. Pazarlama elemanı ihtiyacı olanların verdikleri ilanları gördüğümüzde de durum pek değişmiyor.
-İkna kabiliyeti yüksek!
Yani buradan pazar-lama değil de pazarla-ma sonucuna ulaşabiliriz. Artık pazar-lama mesleği için iyiden iyiye bir imaj yenilemesi yapılmalı. Bu işe gönül verenlerin ve çalışanların ürün, mal ve ya hizmetleri pazar-lamazdan evvel kendi kimliklerini pazar-laması gerekir. Nasıl mı? Ebette kolaylaştırma yoluyla. Hepimizin uygulanabilir bir fikri vardır mutlaka. Yoksa niye pazar-lamaya gönül verelim ki?
Benim ilk önerim; pazarlama departmanlarının adını PAZAR-LAMA olarak değiştirmek olacak.
Diğer bir değişikliğin de; kendi içimizde olması gerektiğine inanıyorum. Kapı kapı dolaşan ve pazarlama faaliyeti yürüten insan yaptığı işten ve isimden nefret ederken, Philip Kotler ünvanlıyla niye gurur duyuyor? Bunu biraz irdelemek gerektir.
Dünyanın management ülkesi ABD’ye, Türkiye’den örnek olacak pazar-lamacılar sunmak ümidiyle.
Comment here